HATIRALAR
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ SÜRECİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ SÜRECİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ SÜRECİ
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ SÜRECİ

İnönü Üniversitesinin düşünce aşamasından yasalaşma aşamasına kadar geçen süreç, siyasetçilerin, yerel basının, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yöneticilerin doğrudan katkı sağlayarak oldukça etkili oldukları bir dönem olmuştur. Malatya’da bir üniversite kurulması amacı ile kurulan dernek ve bu dernek vasıtası ile İnönü Üniversitesinin kuruluş tarihi olan 3 Nisan 1975 tarihine kadar geçen sürede yapılan çalışmalar Malatya’da bir üniversite kurulması fikrinin güçlenmesine ve fiili olarak kurulması için gerekli zeminin oluşmasına ciddi katkılar sağlamıştır.

İnönü Üniversitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin Kuruluşu
1 ŞUBAT 1967 HALK POSTASI GAZETESİ
1 ŞUBAT 1967 HALK POSTASI GAZETESİ

İlk defa 1953 yılında dile getirilen, 1960’lı yılların başından itibaren de sık sık Malatya kamuoyu tarafından gündeme taşınan, Malatya’ya bir yüksek okul açılması düşüncesi, basın yolu ile yapılan haber ve yorumlardan öteye gidememiş, bu konudaki ilk ciddi adım 1967 yılında kurulan“Malatya’ya Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği” ile atılmıştır.

Kabul edilen tüzüğüne göre Ankara ve İstanbul’da da şube açmayı planlayan Dernek, amacını “Malatya’ya devlet tarafından bir üniversite kurulmasını sağlamak, kurulacak bu üniversiteyi desteklemek ve yaşatmak“ olarak açıklamış ve bu hedeflere ulaşmak için şu çalışmaları yapmayı planlamıştır:

a) Malatya’ya üniversite kurulmasını öngören sebepleri, Malatya’nın üniversite kurulması için taşıdığı imkânları bilimsel bir şekilde araştırarak elde ettiği sonuçları ilgililere ve kamuoyuna sunar. Bu sonuçları ele alarak Malatya’ya üniversite kurulması için yetkililerden isteklerde bulunur.

b) Üniversite kurulan bir şehir için varlığı şart olan kitaplık, yurt gibi destek kuruluşları sağlamaya, özellikle Malatya genel kitaplığının içinde bilimsel araştırmalar yapılabilecek bir düzeye getirilmesi konusunda gerekenleri yapmaya çalışır.

c) Gerek üniversite, gerek destek kuruluşlar yararına bağışlar sağlamaya gayret eder.

d) Üniversite kurulduktan sonra bu üniversitenin yeterli olabilmesi, düzenli bir gelişme göstermesi için gerekli ve mümkün bütün yardımları yapar.

Başkanlığını Avukat Hayrettin Abacı’nın üstlendiği ve kurucularını işçi, memur ve esnaf kesiminin oluşturduğu bu dernek İstasyon Caddesi No: 149/D adresinde faaliyetlerini sürdürmüştür.

Sık sık bütün Malatyalıları üniversite konusunda birlikte hareket etmeye çağıran dernek 1970 yılına kadar faaliyetini sürdürse de çalışmalarını kent dışına taşıyamamış ve bu konuda herhangi bir ilerleme sağlayamadan dağılmıştır.

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ YAPTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ YAPTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ


1974 yılı başlarında Vali ve Belediye Başkanının öncülüğünde Turan Emeksiz Lisesinde düzenlenen toplantıya katılan kentin ileri gelenleri, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşları, 12 kişilik bir komite kurarak çalışmalara yeniden başlanmıştır. Oluşturulan komite kısa zamanda “Malatya’ya İnönü Üniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneği” kuruluş hazırlıklarını tamamlamış ve geniş tabanlı bir katılımla düzenlenen ikinci toplantıda kamuoyunu dernek hakkında bilgilendirmiştir.

DERNEK YÖNETİM KURULU LİSTESİ
DERNEK YÖNETİM KURULU LİSTESİ


17 Ocak 1974 Perşembe günü toplanan dernek yönetim kurulu başkanlığa, ilk derneğin de kurucu başkanı olan Avukat Hayrettin Abacı’yı getirerek faaliyetlerine başlamıştır. Derneğin ilk işi Malatyalıları bu çalışmada daha aktif olmaya çağırmak olmuş, bunun içinde şu bildiriyi yayınlamıştır:

Sayın Malatyalı Hemşeriler, Malatya’yı Seven Sayın Yurttaşlar
Yıllardan beri Malatya’mıza bir üniversite kurulmasının özlemini çektik ve şimdiye kadar bir türlü bu özlemimizi giderecek başarıyı sağlayamadık.
Ancak, şimdi şehrimize üniversite kurulması için yeni bir çalışma dönemine girilmiş, büyük hemşerimiz İnönü adına Malatya'ya bir üniversite kurulması içi Malatyalı parlamenterlerin öncülüğü ile 210 Sayın Milletvekilinin imzaladığı bir kanun teklifi Meclis Başkanlığı'na verilmiş bulunmaktadır.
Böylece Malatya'ya İnönü Üniversitesi kurulması için güçlü bir ilk adım atılmış olmaktadır.
Bu girişimin güç kazanması, kanun teklifinin yerinde olduğu görülerek Komisyonlarda ve Mecliste kabul edilmesi, kanun çıkar çıkmaz İnönü Üniversitesinin birkaç fakültesinin şehrimizde derhal açılması biraz da, hatta geniş ölçüde biz Malatyalıların ve Malatya'yı sevenlerin çalışmalarına bağlıdır.
İşte bu çalışmaları başlatmak, yürütmek ve yönetmek, üniversiteye bir an önce kavuşmamızı sağlayacak çalışmalara yardımcı olabilmek için Malatya'ya İnönüÜniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneği kurulmuş ve çalışmaya başlamıştır.
Sayın Malatyalı! Bu dernek senin derneğindir. Onu sen canlandıracaksın, sen yaşatacaksın. Böylece de üniversiteye kavuşacaksın.
İnönü Üniversitesi Malatya'ya çok büyük yararlar sağlayacaktır. Bir kere çocuklarımızı kolayca okutmak olanağını elde edeceğiz. Şehrimizin sosyal, kültürel, ekonomik yaşantısı canlılık kazanacaktır. İlimiz her yönüyle bilimsel araştırmalara konu olacaktır. Bu araştırmaları ışığında bölgemiz daha hızlı kalkacaktır.
Her yönden gelişmeye, kalkınmaya son derece uygun, fakat şimdiye kadar yeterince gelişmemiş Malatya’mız İnönü Üniversitesinin kurulması ile büyük atılımlar yapacaktır. Güzel, bakımlı, temiz, ileri, düzenli bir şehir olacaktır.
O halde Sayın Malatyalı! İnönü Üniversitesi'nin kurulmasında ve yaşamasında önemli görevler yüklenecek olan derneğe sahip çık, yardımcı ol.
Bunun için:
  • Derneğe üye olmalısın
  • Aidat ödemeli, bağış vermelisin
  • Çevrendekileri, tanıdıklarını böyle yapmaya inandırmalısın
  • Derneğin toplantılarına çalışmalarına katılmalısın
Şimdi görev senin omuzlarında!
  • El ve Gönül birliği ile başarılamayacak iş, ulaşılamayacak amaç yoktur.
  • Dernek bürosu Pazardan başka her gün 16-18 arasında açıktır.
  • Vakıflar ve Halk Bankası şubelerinde dernek adına hesap açılmıştır. Bağışlarını bu hesaplara yatırabilirsin
  • İnönü Üniversitesi için birlik olalım. Kendimizi düzeltelim.

Sayın Malatyalı, Malatya'yı seven Yurttaş! Lafın, yakınmanın dert yanmanın, dedikodunun yeri yok artık.
Bu tarihten itibaren “Malatya'ya İnönü Üniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneği” yönetim kurulu ve üyeleri İnönü Üniversitesinin şehre kazandırılmasında son derece aktif olmuş ve karşılaşılan problemlerin çözümünde kilit rol oynamıştır. Ankara ve Malatya’da yapılan çalışmalar ile kent kamuoyunun organize olmasında ve birlikte hareket etmesinde önemli bir işlev yerine getirmiştir.
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİNİN YASALAŞMA SÜRECİ

Türkiye Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı ve Malatya eski Milletvekili İsmet İnönü’nün 25 Aralık 1973’de vefat etmesi, bu kez İnönü adına bir üniversite kurulması yönündeki çalışmaları başlatır. Konunun başarıya ulaşılabilmesi için mutlaka Meclis ve Hükümet gündemine alınması gerekmektedir. İsmet İnönü’nün cenaze töreni için Malatya’dan Ankara’ya giden bütün Malatyalılar, aynı zamanda üniversite konusunu orada gündeme getirmek için hazırlıklı gitmiştir. Cenaze törenine gelen Malatyalıları karşılayan dönemin Malatya Milletvekili Mehmet Delikaya, cenaze töreni ile başlayan İnönü Üniversitesinin yasalaşma sürecini şu şekilde anlatmaktadır:

İsmet İnönü 25 Aralık 1973 tarihinde vefat etti. İnönü’nün vefat ettiği dönemde Ben Malatya milletvekili olarak görev yapıyordum. Mehmet Turhan Akyol Ahmet Karaaslan, Hakkı Gökçe, Hüseyin Deniz, Celal Ünver ve ben Mehmet Delikaya, Malatya Milletvekilleriyiz. Nurettin Akyurt ve Hamdi Özer de senatörler.
İsmet Paşa'nın vefatından sonra Malatya'da büyük bir matem büyük bir üzüntü var. Bu arada vefatı sonrası cenaze törenlerinde bulunmak üzere Malatya'dan da sayıları yüzlerle ifade edilebilecek çok sayıda seveni Ankara'ya gelmekteydi. Bizde diğer Malatya Milletvekili arkadaşlarla beraber Malatya'dan gelen hemşerilerimizi karşılamak istedik. Biz otobüslerle gelen Malatyalıları karşılarken dikkatimizi çeken bir şey vardı Malatya'dan gelen, otobüsten inen her kişinin elinde bir pusula vardı. Çok enteresan bir durumdu. Bu pusulada “Malatya'da İnönü adına bir üniversite kurulmasını istiyoruz” yazılıydı ve bu pusulayı da orada bulunan biz milletvekillerine veriyorlardı.
PARLAMENTERLERE GÖNDERİLEN TALEP MEKTUBU
PARLAMENTERLERE GÖNDERİLEN TALEP MEKTUBU


İsmet İnönü'nün cenaze töreni sonrasında diğer milletvekili arkadaşlarımı Anadolu Kulübüne yemeğe davet ettim. Amacım bu Üniversite konusunu gündeme getirmek ve arkadaşlarımın da fikirlerini öğrenmekti. Arkadaşların tamamı davetime icabet etti, Anadolu kulübünde toplandık. Ben orada konuyu açtım. “Arkadaşlar, zannediyorum sizlerde de bu pusulalardan mevcut. Gördük ki Malatya'dan gelen hemşerilerimizin tamamı üniversite istiyor. Zaten bizim de ezeli ve ebedi arzumuz Malatya'da bir üniversite kurulmasıdır. Şu anda da tam zamanıdır. İnönü’nün adından da faydalanarak bir kanun teklifi verelim. Orada arkadaşlar 3. beş yıllık planda Malatya'da bir üniversite kurulmasının öngörülmediğini ve bunun çok zor olacağını da ifade ettiler. Hükümetin bu teklifi kabul etmesinin neredeyse imkânsız olduğunu söylediler. Ben de orada arkadaşlara “Arkadaşlar biz milletvekiliyiz, gelin biz kanun teklifini yapalım, İnönü’nün isminden faydalanarak bu teklifi kanunlaştırabiliriz.” dedim.
Özellikle 3. beş yıllık kalkınma planı engelinden dolayı arkadaşların çekinceleri olsa da bana “Sen bir teklif yaz, imzalayıp verelim” dediler. Ben hemen işe koyulup teklifi hazırladım ve arkadaşlara ilettim. Milletvekili arkadaşlarımız âlicenaplık gösterip 1. sırayı benim için boş bırakarak sırayla imzaladılar. Bütün Malatya milletvekili arkadaşlarımın da gayretiyle, toplam 210 milletvekili imzası ile “İnönü Üniversitesi Kanun Teklifini” Meclis Başkalığına sunduk. Fakat sadece milletvekillerinin bir kanun teklifinin, meclisten geçmesi çok zor. Hükümetin de bunu benimsemesi lazım. Ben o dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi Bütçe Plan Komisyonu üyesiyim. Yine dönemin Milli Eğitim Bakanı Sayın Mustafa Üstündağ ile konuyu görüştüğümde “Sayın Milletvekilim, bu teklif sizin adınız ile çıksın” teklifini yaptı, Ben bir milletvekilinin teklifinin kolay kolay kabul edilmeyeceğini ileri sürerek hükümet teklifi olması yönünde ısrar ettim. Uzun süren çabalardan sonra da Milli Eğitim Bakanı Sayın Mustafa Üstündağ’ı ikna ettim. Ama yine de genel hava, 3. beş yıllık planda Malatya’da bir üniversite kurulması öngörülmediği için sürecin olumlu sonuçlanamayacağı yönündeydi. Teklifin kabul edilebilmesi için bir başka engel daha vardı. Mevcut iki üniversitenin bu konuda olumlu görüş bildirmesi gerekiyordu. Bu aşamada da o tarihte Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Erdal İnönü ve Hacettepe Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. İhsan Doğramacı ile görüştüm. Yaptığım görüşmelerde her iki rektör de memnuniyetle İnönü Üniversitesinin kuruluşunu destekleyeceklerini belirterek bizim yanımızda yer aldılar. Bir sonraki aşama en az 2 fakültenin kurulması meselesinin çözülmesi idi. İlk fakülteyi, yani Temel Bilimler Fakültesi işini Sayın Prof. Dr. Erdal İnönü çözmüştü. Ancak Eğitim Fakültesi kurulması işi biraz zor olacaktı. Henüz Ankara’daki üniversitelerde bile yeni kurulan bu fakültelerin Malatya’da kurulmasına Bakanlıktaki yetkililer sıcak bakmıyorlardı. Oldukça zorlu bir görüşme sürecinden sonra bu konuyu da hallettik. Artık yapılacak tek şey teklifin meclisten geçmesi idi. Bunun için de önce teklifin komisyonlarda görüşülmesi gerekiyordu. Bundan önce kurulan üniversitelerin hiçbiri milletvekillerinin teklifi ile kurulmamış, tamamı hükümet tasarısı ile kurulmuştu. Bu yüzden de işimiz zordu. İkili ilişkilerimizi de kullanarak, teklifi önce Milli Eğitim Komisyonundan geçirdik. Benim de üyesi olduğum Bütçe Plan Komisyonunda zaten hiç zorlanmadık. Teklifi desteklemeleri için hem Başbakan Bülent Ecevit hem de dönemin hükümetinde Tarım Orman ve Hayvancılık Bakanı olarak görev yapan Sayın Korkut Özal ile görüşerek desteklerini istedim. Sonuç olumluydu. Hükümet tasarısı haline dönüşen teklifimizin Bakanlar Kuruluna imzalatılmasını işini meclis tatile girmeden halletmemiz gerekiyordu. Milletvekili arkadaşlarımızla bu işi bizzat yaparak, yani bakanlara tek tek ulaşarak süreci hızlandırdık. Hatta Tarım Orman ve Hayvancılık Bakanı Sayın Korkut Özal’a bir seyahat öncesi, Esenboğa Havaalanı'nda son anda ulaşarak imzaları meclisin tatile girmesine bir gün kala tamamladık.
Allah bu hizmeti yapmayı ben ve arkadaşlarıma nasip etmişti. Çok çaba göstermiş, çok çalışmıştık. Ama geleceğin Malatya’sını hayal ettiğimde, buradan yetişecek olan gençleri, binlerce mezunu ve bunların ülkemize yapacağı hizmetleri düşündüğümde, karınca kararınca bu işte emeğimiz olduğu için büyük mutluluk duyuyordum. Ama altını çizerek ifade ediyorum ki teklifin asıl sahibi Malatyalılardır. Ankara’ya İsmet İnönü’nün cenaze törenine gelen Malatyalıların ellerindeki “Malatya'da İnönü adına bir üniversite kurulmasını istiyoruz” notu bu işin çıkış noktasıdır. Bünyesinden rahmetli Turgut Özal adına kurulan 2. Bir üniversiteyi çıkaran, bölgenin sağlık merkezi haline gelen ve artık küçük bir kent görünümünde olan İnönü Üniversitesinin bugün geldiği konum bizleri son derece gururlandırmaktadır. İnönü Üniversitesi ismini her duyduğumda büyük bir manevi haz ve mutluluk duyuyorum. Kuruluşunda emeğim olması benim için büyük onur olmuştur.
İSMET İNÖNÜ
İSMET İNÖNÜ


24 Ocak 1975 tarihinde Meclis Başkanlığı'na sunulan İnönü Üniversitesi kurulması hakkındaki kanun teklifinin gerekçeleri, Malatya Milletvekilleri Mehmet Delikaya, Turan Akyol, Ahmet Karaaslan, Hüseyin Deniz, Hakkı Gökçe ve Celal Ünver ile Senatörler Hamdi Özer ve Nurettin Akyurt’un imzalarını taşıyan bir basın açıklamasıyla şu şekilde açıklanıyordu:

1) Kuruluş yeri; Malatya üniversite kuruluşunda önemli faktör olan gerekli çevre, yan ve genel şartlar bakımından uygun il durumundadır.
2) Coğrafi durum; Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizdeki illerimizin geçit yerinde bulunan Malatya bu özelliği nedeniyle yanı başındaki Eskimalatya adının da ifade ettiği gibi milattan bu yana İslami devirlerden ve Selçuklulardan kalma izleriyle daima önemli bir mevkiye sahip olmuş büyük sular medeniyetinin kavşak noktasındadır. Bu tarihi ve doğal koşulların yanında,
3) Nüfus bakımından; son nüfus sayımına göre Malatya büyükşehir niyetindedir. Bu hal üniversite için gerekli olan kültürel, sosyal ve ekonomik seviye yeterliliğini göstermektedir. Üniversite öğrencisinin dersleri dışında genel gelişimi yönünden bu özellik kayda değer bir anlam taşımaktadır. Aynı zamanda Malatya ve çevresi halkının üniversite kurulmasındaki içten arzusu ileride doğacak çeşitli ihtiyaçları bakımından da bir destek olacağı kanaat olarak varittir.
4) Ulaşım bakımından; Yüksek öğrenime gelecek olanlar ve üniversitenin çalışmasıyla ilgili ihtiyaçlar yönünden Malatya'nın bölgede her çeşit barınak, yol ve ulaşım olanakları bakımından merkezi olması müsait bir ortam yaratmaktadır.
5) Arazi durumu; çeşitli toprak kültürüne elverişli olan Malatya'da kuruluş yerinin tespitinde muayyen bir yer değil, fakat ilgililerin uygun görebileceği farklı yerler seçilebilir.
6) Öğrenci kaynakları; Malatya'da 10 lise ve bir o kadar da orta dereceli öğretim Kurumları bulunup bu okullarda 30 bin civarında öğrenci bulunmaktadır. Her yıl Malatya orta dereceli okullarından mezun gençlerin %89’u üniversite giriş sınavlarına katılmaktadır. Bu husus Malatyalıların yükseköğretime ordusu bakımından bir ölçüdür.
6) Öğrenci kaynakları; Malatya'da 10 lise ve bir o kadar da orta dereceli öğretim Kurumları bulunup bu okullarda 30 bin civarında öğrenci bulunmaktadır. Her yıl Malatya orta dereceli okullarından mezun gençlerin %89’u üniversite giriş sınavlarına katılmaktadır. Bu husus Malatyalıların yükseköğretime ordusu bakımından bir ölçüdür.
Öte yandan, Adıyaman ilinden başka, yakın çevresinin öğrencileri de dâhil edilirse donatılmış bir öğretim şebekesinin merkeziyle bu yeni üniversitenin daha ilk kuruluşunda yeterince öğrenci bulacağı gerçeğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca demokratik gelişmelerimiz ve çağdaş uygarlık doğrultusunda yetişecek memleket gençlerine eşit fırsatlar tanımak isteyen plan ilkeleri bakımından da üniversitenin yerinde bir kuruluş olacağı meydandadır.

210 milletvekili tarafından hazırlanan tasarı önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, ardında da Cumhuriyet Senatosu’nda kabul edilmiş ve 3 Nisan 1975 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

RESMİ GAZETE
RESMİ GAZETE


Tüm bu süreç incelendiğinde Malatya’da İnönü Üniversitesi kurulması fikrinin ilk ortaya çıkışı ile başlayan ve yasanın yayınlanması ile son bulan kuruluş ve yasalaşma çalışmalarının merkezinde“Malatya’da İnönü Üniversitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği”nin bulunduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır. Malatya’da bir üniversite kurulması için öncü olan bu dernek, gönüllü olarak tüm mesailerini bu amaç peşinde harcayan insanların ve yerel basın kuruluşlarının özverili çalışmaları sonucunda hedefe ulaşmış ve şehre bir üniversite kazandırmıştır.


YASANIN KABUL EDİLİŞİNDEN SONRAKİ SÜREÇ

Bünyesinde Temel Bilimler Fakültesi ve Eğitim Fakültesinden oluşan iki fakülte barındıran İnönü Üniversitesi için artık kuruluş aşaması bitmiş, yapılanma süreci başlamıştır. Ancak daha önce şehirde öğretim üyesi kadrosuna sahip hiçbir yüksek öğretim kuruluşunun bulunmayışı, yani altyapı eksikliği bu sürecin oldukça zor geçeceğini düşündürüyordu. Yasanın yürürlüğe girmesi ile İzmir’de toplanan Üniversitelerarası Kurul, İnönü Üniversitesi kurucu rektörünü atama görevini, sonradan adı Dicle Üniversitesi olarak değişen Diyarbakır Ziya Gökalp Üniversitesine vermiş, ancak, henüz kendi sorunlarını bile çözememiş, genç bir üniversite olan Ziya Gökalp Üniversitesi, aradan geçen zaman içerisinde kurucu rektör atamasını gerçekleştirememiştir. Yaşanılan gecikme üzerine bu kez görev daha gelişmiş bir üniversiteye, Ankara Üniversitesine verilmiş, Ankara Üniversitesi de 1975 Haziran ayının son günlerinde İnönü Üniversitesi Kurucu Rektörü olarak Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süreyya Aybar’ı görevlendirmiştir.

Kurucu Rektör’ün atanması ile İnönü Üniversitesinin eğitim-öğretime başlayabilmesi için geçici bina arayışı ve kampüs alanı tespiti çalışmaları başlamıştır. Bu arada mevcut iki fakülteye dekan ataması çalışmaları da sürmekte, ancak sonuç alınamamaktadır. Tüm bu çalışmalar için gayret gösteren Kurucu Rektör Aybar’a en büyük destek yine Malatya’ya İnönü Üniversitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği yöneticilerinden gelmektedir. Ankara- Malatya arasında mekik dokuyan Aybar ve Dernek yöneticileri sonunda, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı Karakavak semtinde bulunan Hayvan Sağlığı Memurları Okulu binasının 1976 yılı sonlarında İnönü Üniversitesine tahsis edilmesini sağlamışlardır. O yıllarda “Malatya’ya İnönü Üniversitesi Kurma ve Yaşatma Derneği” Genel Sekreterlik görevini üstlenen Gazeteci Orhan Apaydın yaşanan süreç ile ilgili şu bilgileri aktarmıştır:

Yasa Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulduğunda, sürecin her aşamasında kentte ayrı bir heyecan dalgası esiyor, adım adım hayalimizin gerçekleştiğini görüyorduk.
İki fakülteli üniversitenin kuruluşunun derneğin faaliyete başlamasından bir yıl sonra yasalaşması ve akabinde dönemin Tarım ve Köy İşleri Bakanı olan hemşerimiz Korkut Özal tarafından, Hayvan Sağlığı Memurları Okulunun İnönü Üniversitesine tahsisi ile derneğimizdeki masa ve koltuklar ile dernek adına kayıtlı telefonu aynı binaya taşıyıp rektör odasını döşedik. Artık Malatya’nın da bir üniversitesi vardı.

Hayvan Sağlığı Memurları Okulu binasının tahsis edilmesi ile beraber Temel Bilimler Fakültesinin eğitim öğretime başlayabilmesi için çalışmalara hız verilmiştir. 1977 yılı başlarında alınacak öğrenciler için duyurular yapılmış ve Matematik Bölümü için 40, Fizik ve Kimya Bölümleri için 30’ar olmak üzere toplam 100 öğrenci alınacağı açıklanmıştır. 476 aday öğrencinin ön kayıt için başvurusu ile başlayan kayıt süreci sonunda hak kazanan ilk öğrencilerin kesin kaydı yapılmıştır.

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİNE TAHSİS EDİLEN HAYVAN SAĞLIĞI MEMURLARI OKULU
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİNE TAHSİS EDİLEN HAYVAN SAĞLIĞI MEMURLARI OKULU


EĞİTİM ÖĞRETİM FAALİYETLERİNE BAŞLAMA

İnönü Üniversitesi 28 Şubat 1977 Pazartesi günü Başbakan Süleyman Demirel ve çok sayıda bakanın da katıldığı bir törenle eğitime başlamış, Üniversitedeki ilk ders Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve üniversiteye adını veren İsmet İnönü’nün oğlu Prof. Dr. Erdal İnönü tarafından verilmiştir. Uzun yıllar boyunca şehirde bir yükseköğretim kurumu açılması için verilen yoğun çabalar sonucunda eğitime başlayan İnönü Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesinin açılışında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel şu konuşmayı yapmıştır:

Sevgili Malatyalılar, bugün Malatya’mızda bir ilim ve irfan yuvası faaliyete geçiyor. Malatya İnönü Üniversitesi bugün öğrenime açılıyor. Üniversitemize, memleketimize ve milletimize hayırlı uğurlu olsun. Malatya İnönü Üniversitesi Garp Cephesi Kumandanı, Cumhuriyetimizin 2. Cumhurbaşkanı, uzun yıllar Malatya Milletvekilliği yapan, merhum İsmet İnönü’ye Türkiye Cumhuriyeti devletinin kadirşinaslığının bir eseridir. Üniversitemiz yakında tüm fakülteleri ile öğrenime geçirilecektir. Cumhuriyetin başında sadece 23 tane lisesi 72 tane ortaokulu olan Türkiye nereye gelmiştir. Bugün sadece Malatya’da 15 tane lise vardır. Malatya’da Lisesi olmayan kazamız yok. İlkokula giden 6 milyon çocuğu var Türkiye’nin.
Bugün Türkiye’deki 18 üniversiteden 14.'sü olan İnönü Üniversitesi öğrenime başlayacak. 10 yıl önce Adana’da halk karşımıza yüksek okul isteyerek çıkmıştı. Bugün üniversite de var, akademi de var. İşin güzelliğine bakınız, Adana’daki akademi Malatya’da akademi açıyor. Türkiye cahillikten kurtulmaya kararlıdır. Cahillikten kurtulmak için de açtığımız üniversiteleri Türkiye’nin her tarafına yaygınlaştırdık.
1 MART 1977 GÖRÜŞ GAZETESİ
1 MART 1977 GÖRÜŞ GAZETESİ


Sevgili Malatyalılar, üniversiteleri açıyoruz, üniversiteleri yaygınlaştırıyoruz diyoruz. Aklınızda şu soru var. Okul açıyorsunuz ama okullarda huzursuzluk var, üniversitelerde huzursuzluk var. Okullardaki olaylara bakıp, ne öğretmenden, ne okuldan, ne de gençlerden vazgeçemeyiz. Okullar okunmak için vardır.

İnönü Üniversitesinin eğitim öğretim faaliyetlerine başlaması dolayısıyla yapılan törende konuşma yapan Üniversitenin Kkurucu Rektörü Prof. Dr. Süreyya Aybar’ın daha çok üniversitenin kuruluşunda emeği geçen ve sürece katkı sağlayanlara teşekkür ettiği konuşması ise şu şekildedir:

Toplumların çağdaş düzeye ulaşmasında en etkin rolü eğitim oynar, en yararlı görevi eğitim görür. Malatya’mızda yeni bir üniversiteyi, İnönü Üniversitesini hizmete açarken, Türk toplumunun gelişmesine çok önemli bir katkıda bulunduğumuzdan da hiç şüphe yoktur.
Bugün açmakla mutluluk duyduğumuz bu üniversite, değerli bir hemşerimizin, Cumhuriyet tarihimizin büyük önderlerinden İnönü’nün adını taşımaktadır. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk ve onun çalışma arkadaşı İnönü’yü huzurunuzda bir kez daha saygı ve şükranla anmak isterim. En büyük dileğim bugün hizmete açtığımız İnönü Üniversitesinin Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda birleştirici ve bütünleştirici bir milliyetçilik görüşü içinde yetiştireceği güzide gençleri ile Türkiye’mize ve insanlığa büyük hizmetler ifa etmesidir.
Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlarken Üniversitemizin kuruluşunda yürekten ve büyük çabalar göstermiş olan Malatyalılara, Malatya Milletvekilleri ve Senatörlerine, özellikle 212 arkadaşı ile Meclise kanun teklifini yapan Sayın Mehmet Delikaya’ya, Meclise kanun taslağını sevk eden o zamanki Milli Eğitim Bakanı Sayım Mustafa Üstündağ’a, kanunun çıkmasını sağlayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Safa Reisoğlu’na, kanunun yayımı gününden itibaren üniversitemizin kurulmasına yardım etmekte olan bugünkü Milli Eğitim Bakanımız Sayın A. Naili Erdem’e, üniversitemizin bugün bu güzel binada öğretime başlamasını sağlayan ve bu binayı geçici bir süre için de olsa üniversitemize tahsis eden Sayın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Korkut Özal’a ve Veteriner İşleri Genel Müdürü Sayın Suphi Çetin’e, üniversite yerleşim alanının kamulaştırılması için gerekli parayı 1976 mali yılı içinde sağlamış olan Sayın Maliye bakanımız Doç. Dr. Yılmaz Ergenekon’a, bütün parlamento üyelerine, Cumhuriyet hükümetlerimize, üniversitemizin kuruluşunda yakın ilgisini esirgemeyen, açılışında bizlere onur veren Sayın Başbakanımız Süleyman Demirel’e sonsuz şükranlarımı arz ederim.
Ayrıca Üniversite Kurucu Rektörlüğü görevime başladığımdan beri, bana Malatya’da büyük yakınlık, ilgi ve konukseverlik göstermiş olan Sayın Malatya Valileri, eski Vali Sayın Sadullah Verel’e ve bugünkü Valimiz Sayın Rafet Küçüktiryaki’ye Belediye Başkanımız Sayın Nuri Nebioğlu’na, Vilayet ve Belediye erkânına, Üniversite ve Yüksek Okul Kurma ve Yaşatma Derneği Başkan ve Üyelerine içten ve yürekten teşekkürlerimi bildirmeyi bir borç sayarım.
Burada bana Kurucu Rektörlük görevini veren Ankara Üniversitesiz Rektörü Sayın Prof. Dr. Tahsin Özgüç’e, İnönü Üniversitesinde görev alan Ankara Üniversitesi Fen ve Dil-Tarih Coğrafya Fakültelerinin öğretim üyelerine, öğlenden sonra Üniversitemize ilk açılış dersini vermek üzere gelen sayın Prof. Dr. Erdal İnönü’ye teşekkürlerimi bildiririm.
Üniversitemiz bir başlangıç olmak üzere Temel Bilimler Fakültesi’nin Matematik Bölümüne aldığı 40, Fizik Bölümüne 30 ve Kimya bölümüne 30 olmak üzere bugün 100 öğrenci ile öğretime başlanmaktadır.
Kısa zamanda üniversitemizin kendi yerleşim alanı içinde yapılacak güzel, büyük binalarına çok sayıda ve değerli öğretim üyelerinin elinde onbinlerce öğrencisiyle Mühendislik, Sosyal Bililimler, Tıp, Ziraat, Orman, İktisat ve daha başka fakülteleri ile büyük bir üniversite haline gelmesini Ulu Tanrı’dan dilerim.

KAMPÜS YERİNİN SEÇİMİ VE KAMPÜSÜN YAPILMASI

Üniversitenin kuruluşundan sonra zaman kaybetmeden kampüsün kurulacağı alanın tespiti çalışmalarına başlanmıştır. Malatya’da çok sayıda aile, kampüs yeri için arazilerini bağışlamaya hazır olduklarını açıklasa da, bu arazilerin yeterince büyük olmaması bu seçeneği devre dışı bırakmıştır. Üniversite kampüsü yapılanmasına uygun arazi seçenekleri değerlendirilirken hâlen Karakavak semtinde bulunan ve Türk Silahlı Kuvvetleri personel lojmanları olarak kullanılan bölge ilk seçenek olmuş, 1970’li yılların başında Hava İkmal Merkezi olarak kullanılırken merkezin Ankara’ya taşınması ile boşaltılan ve içinde eski sivil havaalanı da olan arazi için Milli Savunma Bakanlığı nezdinde girişimler yapılmış, ancak Bakanlık, arazinin Silahlı Kuvvetler tarafından kullanılmaya devam edildiği gerekçesi ile talebi reddetmiştir.

1975 yılı sonlarından itibaren bu yöndeki çalışmalar yoğunlaşmış ve Ankara’dan yer tespiti için gelecek olan heyete önerilmek üzere 6 alternatif arazi değerlendirmeye alınmıştır. Bu araziler;

  • Elemendik yakınındaki geniş ve düz arazi
  • Şoför Okulunun arka bölgesi (Karakavak)
  • Samanköy ve Topsöğüt civarı
  • Eski Malatya Ziraat Okulu ve çevresi
  • Bulgurlu Köyünün karşı yönündeki arazi
  • Karakaş çiftliği

İnönü Üniversitesi ve Malatya’ya Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği yetkilileri ile Ankara’dan gelen kampüs alanı tespit heyeti arazileri gezerek alternatifleri değerlendirmiş ve sonuç olarak 1976 yılı sonlarında, Bulgurlu Köyünün karşı yönündeki araziyi uygun bularak, Elazığ yolu üzerindeki şimdiki kampüs alanının kamulaştırılmasına karar verilmiştir.

1977 YILI KAMPÜS ALANI
1 1977 YILI KAMPÜS ALANI


1977 yılı başında Temel Bilimler Fakültesi öğretime başlayınca, artık hem Eğitim Fakültesi’nin de açılabilmesi, hem de öğretim elamanı temini için çalışmalar sürdürülürken, diğer yandan da kampüs inşaatına başlanarak bir an evvel bitirilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla 1978 yılında proje ihalesi, 1979 yılında da inşaat yapım ihalesi düzenlenmiştir. Yapılan ihale ile daha önce Bursa Uludağ Üniversitesi kampüs inşaatını yapan bir inşaat şirketi, kampüsün ilk binalarını oluşturan Fen Edebiyat Fakültesi derslik ve laboratuvarları, konukevi ve lojmanların yapım işini üstlenmiştir. Bir yandan inşaatlar devam ederken bir yandan da kampüsteki yaşam kalitesini yükseltme hedefi doğrultusunda çevre düzenleme ve kampüsü ağaçlandırma çalışmalarına da hız verilmiştir. Günümüzde Türkiye’de bulunan en yeşil kampüslerin başında gelen İnönü Üniversitesi kampüsünde bir Atatürk Ormanı oluşturulması kararlaştırılmış, 1981 yılının Nisan ayında yapılan bir törenle de ilk ağaç dikimi yapılarak uygulamaya geçilmiştir. 2 Nisan 1981 tarihinde yapılan bu törende Rektör Prof. Dr. Ali Fuat CESUR Kampüs Atatürk Ormanı çalışmaları ile ilgili şu konuşmayı yapmıştır:

Karşınızda görünen bu yedi bin dönümlük arazinin beş bin dönümünü Atatürk Ormanı haline getireceğiz. Doğunun incisi yeşil Malatya’mıza beş bin dönümlük yeşil bir gerdanlık takacağız. Önümüzdeki yıllar içinde burada Türkiye’nin en güzel milli parklarından biri oluşacaktır. Parkımız gençliğe tabiat sevgisini, çorak kalmış bu doğa parçasına yeşilliği, toprağa yağmurlu bulutları, derelere berrak suları ve hepsinin üstünde buralarda yaşayanlara mutluluğu kazandıracaktır.
Ormanımızı kurmak için önce arazinin bir bilim ekibince mimari peyzaj projesi hazırlanmıştır. Projede Malatya yöresinin bütün doğal şartları göz önüne alınmıştır. Personel, traktör ve diğer malzeme hazırlanarak 1 Mart tarihinde harekete geçilmiştir. İlk aşamada 14.000 çam 5.000 kavak dikilmesi kararlaştırılmış, fakat olanaklarımızla 2.500 kavak, 20.000 çam dikme yoluna gidilmiştir. Bugün bu amacımız sizlerin de katkısıyla gerçekleşmiş bulunacaktır. Önümüzdeki sonbaharda 54.000 dikim daha yapılacaktır. Ondan sonraki her yılda 100.000 ağaç dikerek ormanı kısa sürede tamamlamak için bütün üniversite personeli heyecan içindedir. İstikbalde karşınızda görülen dağlar, ardıç ve çam ormanları ile süslenmiş olacaktır. Bu konuda teknik bilgiyi arkadaşım verecektir. Bu vesile ile başta ağaçlandırma ve inşaat ekibi olmak üzere üniversite personelinin gösterdiği içten gayreti huzurunuzda minnetle anarım.
KAMPÜS İNŞAAT ALANI
KAMPÜS İNŞAAT ALANI


Atatürk Ormanı fikri bir keşiftir. Kesile kesile veya yakıla yakıla yok olmuş orman, kül haline gelince toprak çoraklaşmış, hava nemini kaybetmiş, iklim kuraklaşmış, topraklar sel sularında akıp gitmiş, dağlar ovalar çöl olmaya yüz tutmuştur. Mezopotamya medeniyetinin yıkılışının tabiatın tahribinden ileri geldiğini tarihçiler tespit etmişlerdir. Bu sonucu ay tutulması gibi tabiat olayı olarak gören insanlar elleri kolları bağlı seyretmekten başka bir şey düşünememişlerdir. Üstün dehası ile ulu Atatürk Ankara’da tabiatı insan emrine sokmayı düşünmüş ve bozkırda orman yapılmasını emretmiştir. Bu ilk Atatürk Ormanı’dır. Ve bir keşiftir. Daha sonra Yahudiler İsrail’de bu keşfi uygulayarak çöl kıyısında bir orman meydana getirmişler ve adına Atatürk Ormanı demişlerdir. 1970 yılında bu ormanı gördüm. İnanamayacağınız güzellikte bir ormandır. Bugün bütün Türkiye bu keşfin değerini anlamış bulunuyor. Bir seferberlik ilan edilmiştir. Önümüzdeki yüzyıl içerisinde yurdumuzun hem bitki hem de hayvan ekolojisi değişecektir. Çünkü Atatürk Ormanları uç uca eklenerek bir Türkiye Ormanı oluşturacaktır. Gözünüzde büyümesin. Her aile nüfus başına iki ağaç dikse yılda 100 milyon ağaç dikilir. Mesele bir heyecan meselesidir.
Bu vesile ile Üniversitemiz ile ilgili bazı haberlere değinmek istiyorum. Karşınızdaki toprakların ve inşaatın bugünkü ölçülerle maddi değeri milyarın çok üstündedir. Kurulu fakültesi üç yıl içinde buraya taşınabilecek ve kendi öğretim üyelerini 27 kıymetli asistanı vasıtasıyla kendi oluşturmaya başlayacaktır. Burada bir üniversite kurmak ve yaşatmak fikri artık halkımıza da mal olmuştur. Çarşıda, pazarda herkes bunun bilincindedir. Bu bilincin altında yatan ana fikir her köşesi birbirinden güzel Anadolu'muzun aynı koşullar içinde mutluluğunu hazırlamaktır.
Gazetelerde okudunuz. 50 km. uzağımızda Karakaya Barajı'ndaki inşaatı yürütmek için Devlet Su İşleri 180.000 lira ücretle mühendis çalıştırmayı öneriyor. Çünkü mühendisler burasını bir mahrumiyet bölgesi olarak görüyor. Ayrıca sayıları da az. Ankara ve İstanbul'dan ayrılmak istemiyorlar. Maliye Bakanlığı da 20.000 liradan fazla ücret vermek istemiyor. Meselenin çözümü buralarda üniversitenin kurulmasından geçmektedir. Bu konu yüzlerce yıl böyle devam etmemelidir. Bize göre havası ile suyu ile Ankara bir mahrumiyet bölgesidir. Böyle olduğunu buralarda yetişen mühendisler ispatlayacaklardır.
KAMPÜS FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ DERSLİKLERİ İNŞAATI
KAMPÜS FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ DERSLİKLERİ İNŞAATI